Bugun yazi dizimizin son bolumunu yayinliyoruz:
7- Tesbih Nasil Yapilir ?
Cok kolay. Asagidaki katalin cubuklari tesbih makinesinin bir tarafindan sokuyoruz:
Katalin Tesbih, Mustafa Unver
Sonra makinenin diger tarafindan asagidaki sekilde hazir tesbihi aliyoruz !!!
Boyle sihirli bir makine birgun icat edilir mi bilmiyorum ama cok zor tesbih çekmek. “Tesbih çekmek” hem tesbih uretmek, hem de tesbihi daha once belirttigimiz amaclarla elde yuvarlamak anlaminda kullanilan bir deyim. Tesbih eskiden, Çıkrık Kemane denilen ozel torna tezgahlarinda “El terazi, göz mizan” yöntemiyle çekilirmis.
"Çıkrık Kemâne" adı verilen el tezgâhı beş bölümden oluşur: “Tay” denilen iki ayağı tutan alt ağaç; ortasında ayar delikleri olan delikli “Peşme”; dönen yuvarlak bölüm, yâni “Kubbe”; kubbe'yi tutan “Kelebek”; ustanın ayağını dayadığı “Tezgâh takozu”. Çok basit ama milimetrik hassasiyette olması gereken tespih tezgâhını, ustanın kendisi imal ederdi.
Çıkrık kemâne ile calisan son usta Yasar Evci.
Tesbihin yapılacağı madde önce testereyle uygun ende çubuklar halinde kesiliyor. Bu çubuklar istenilen tane boyuna göre bölünüyor. Tornada “çarkuşane” denilen aletle, dakikada 3500 devirde döndürülürken tam ortadan deliniyor. Kalıba geçirilen tane yani “habb” sol elle ileri-geri döndürülürken, sağ eldeki ardayla da yontuluyor ve rendeyle istenilen biçime sokuluyor. Tanelerin hepsinin aynı boyda olması sağlanıyor. Sonra malafadan sökülmeden kaol ile cilalanıyor. Kaol, aktarlarda satılan bir parlatma solüsyonu... Eski ustaların kol kotalarla cila yaptıkları ve tanenin deliğini dahi cilalattıkları biliniyor. Sonra “tahril” denilen bir ip üzerine parçalar diziliyor…
99'luk bir tespih için yaklaşık 110-120 arasında tane üretilir, içlerinden de birbirlerine en uyumluları seçilir. Artan diğer taneler de 33'lük tespihler için saklanır.
Fotograflarindan bile, bir tesbihi yapmanin ne kadar yuksek bir fiziksel efor gerektirdigini anlamak mumkun. Hele koleksiyon degerindeki tesbihleri cekmek ?
Buyuk Usta Mustafa Unver is basinda...
Tesbih ustaları 1965 yılından bu yana yavaş yavaş çağa uyarak elektrikli tornalara geçtiler. Bu sayede de bence tesbih sanati cag atlamis oldu. Eskiyle kiyaslanmayacak guzellikte ve hassas olculerdeki tesbihler, eskiyle kiyaslanmayacak kadar kolay bir sekilde cekilir oldu. Şu anda çıkrık kemane ile tesbih çeken bir usta bilinmiyor, oldugunu da zannetmiyorum.
Asagidaki fotograflarda, bir tesbihin yapim oykusunun kucuk bir kismini goruyorsunuz:
Once hammaddemizi elimize alip bir bakiyoruz. Hımmm, iyiymis, olur bundan! (Burada hammaddemiz bir Sıkma kehribar oyun zarı)
Bu zari, yapacagimiz tesbihin boyutlarina uygun olculerde plakalar halinde kesiyoruz.
Daha sonra bu parcalari cubuk haline getirip,
Bu cubuklari da taneler ve imame gibi parcalarin boyutlarina uygun daha kucuk parcalar halinde kesiyoruz.
Parcalari tornamiza takiyoruz ve imamemizi yapmaya basliyoruz.
Gunumuz ustalarinin kullandigi elektrikli torna tezgahi.
8-Tesbihin Iyisini kim yapmistir ?
Tabii ki biz Turkler.
Gecmisin ustalarindan bazilarini sayarsak: Beylerbeyli Galip Usta, Topuzun Halil, Sahhaf Nuri, Tophaneli İsmet, Mevlanakapılı Mahmut, Fildişici Burhan, Topkapılı Sadık, Börekçi Mahmud, Beşiktaşlı Sağır Rıfat, Kalemdar Hayri, Kehribarcıbaşı Ali Bey, Horozun Salih, Kalafatçı Hasan, Niyazi Sayın ve Prof. Dr. Bedii Gorbon, Yusuf Özgen.
Topuzun Halil Ustayla (1886-1949) ilgili bir anekdot: Ustanın en büyük gururu, Atatürk’e, Mudanya’daki Bandırma Vapuru’nda bir kahve içimi kadar zamanda 33’lük bir tesbih çekip hediye etmesi. Atatürk, takdirlerini bir kağıda yazıp ona vermiş.
Gunumuzun Ustalari: Bunyamin Korucu, Mustafa Unver, A.Metin Karakus, Zekai Senyurt, Huseyin Celik, Ozcan Ata, Aziz Acar, Mustafa Kalaycı, Imdat Kalayci, Feyzullah Kalayci, Bahri Bulbul, Cem Bulbul, Ragip Oner, Vural Acar, Volkan Acar, Gurcan Oncu, Asker Mustafa, Lokman Karadag, Cuma Fırat Kayabasi, Bedri Aslantas…(Adini zikretmeyi unuttugum ustalardan ozur dilerim)
Gecmisin ustalarina Tanri rahmet etsin. Yasayan ustalarimiza el, yurek sagligi versin…
99'lu Abanoz Tesbih
9- Tesbihin Buyuk Koleksiyonculari kimlerdir ?
Bir zanaatin gelisip sanat olabilmesi icin orada koleksiyoncularin olmasi gereklidir. Koleksiyoncu sayisi ne denli coksa sanat da o denli ilerler. Turkiye’de her zaman buyuk koleksiyoncular olagelmistir. Bir kac ornek:
Suleyman Demirel, Aydin Bolak Vakfi, Necip Sarici, Mesut Hakgüder, Serdar Neziroglu, Mehmet Tataroglu, Sakip Sabanci Vakfi, Bedrettin Dalan, Yapı ve Kredi Bankası
Tesbihle ilgili en buyuk eksikliklerimizden birinin yeterli yazili kaynaga sahip olmamamiz oldugunu dusunuyorum. Biz Turkler yazmayi pek sevmiyoruz dogrusu.
Tesbih konusunda simdiye kadar yayinlanmis en buyuk eser Yapi Kredi Yayinlari'ndan cikmis bir sergi albumu. Bu albumde Aydin Bolak ve Necip Sarici'ya ait tesbih koleksiyonlarindan ornekler, buyuk ustalarla ilgili anekdotlar, tesbih yapimi gibi bircok konu bulunuyordu. Ben de bu yaziyi yazarken bu albumden cok yararlandim.
Buyuk koleksiyoncu Serdar Neziroglu tarafindan yakinda cikarilacak kendi koleksiyonuna ait albumu, heyecan ve sabirsizlikla bekliyoruz...
Tebihle ilgili yazi dizimizin son bolumuyle karsinizda olduk. Yazilarda mutlaka yanlislar, eksikler, unuttuklarimiz olmustur. Tum hatalar icin, basta bu isin ustadlari olmak uzere hepinizden ozur dileriz.
Tesbihle kalin...
8 Temmuz 2010 Perşembe
Tesbih dosyasini (Simdilik) Kapiyoruz !
Etiketler:
Aydin Bolak,
Çıkrık kemâne,
Dua Taneleri,
Necip Sarici,
Serdar Neziroğlu,
Tesbih
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder