15 Haziran 2010 Salı

Sakura burada, Laleler nerede ?

Akşam çökünce,
Işıklandırdım
Evimin kirazlarını.


Turklerin yerkurede sevdigi birkac millet varsa, herhalde bunlarin basinda Japonlar gelir. Buyuk ihtimalle, birbirimize cok uzak olmamiz nedeniyle herhangi bir kavgaya bulasmamis olmamiz (!), dolayisiyla da tarihten gelen bir dusmanligimizin olmamasi bunun en onemli sebebidir.
Tabii bir de, bir zamanlar kalite dendiginde ilk aklimiza gelen sey capon (!) mali olurdu, herhalde onun da etkisi vardir (Denizcilik tarihimizin en buyuk felaketlerinden olan Ertugrul Faciasi’ni* da unutmamak lazim).

Hem tapınak,
Hem dağ geçidi,
Çiçek bulutlarının üstünde şimdi


Benim Japonlari sevmemin en onemli sebebi, bizim gibi sadece bayrak milliyetciligi yapmayip, ulkelerini cok icten bir sekilde sevmeleri. Dogrusu bunun icin kendilerine cok iyi sebepler yaratabiliyorlar. Ornegin ulkelerine guzellik katan kiraz agaclarini cok sevip, kulturel hayatlarinin bir parcasi haline getirmisler.

Dağ kirazı,
Anılarım var
Eski bir dosta rastlamış gibi


Japonlar kiraz agaclarina Sakura diyorlar. 7. yuzyildan beri sakura sevgilerini bir sanat haline getirmisler. Sakuralar icin resimler yapmislar, siirler (Haiku*), sarkilar yazmislar (Cocuklugumdan hatirliyorum, TRT’de farkli ulkelerin cocuk korolarinin sarkilari yayinlanirdi, Japon cocuk korosunun sarkilarindan birinin adi “Kiraz agaclari cicek acarken” gibi birseydi).

Çisil çisil yağan
Hoş yağmurda
Kiraz çiçekleri sarhoş


Onlari seyretme eylemine bile bir isim vermisler: Hanami! Ulkenin her yaninda Mart-Haziran aylari arasinda kiraz ciceklerinin acmasini kutlamak icin onlarca festival duzenliyorlar. Bu festivallere katilmak, bu rituelin bir parcasi olmak icin dunyanin her tarafindan meraklilar geliyormus.

Ne büyük bir suç,
Kiraz çiçekleriyle kendinden geçmiyor,
Kyoto’nun bayanları.


Sakura Japonya’nin sembollerinden biri haline gelmis.Japonya’da 400’den fazla kiraz agaci cesidi oldugu soyleniyor. Bunlarin en populeri Somei-yoshino. Japon kiraz agaclari, yani sakuralar diger akrabalarindan farkli olarak meyve vermiyorlarmis.

Çam varsa,
Kiraz çiçeği bulutu da var.
İşte memleketim.


Agaclarin ciceklenmesi Ocak ayinda Okinawa’dan basliyor, Kyoto ve Tokyo’ya Mart’in sonunda ulasiyor. Ulkenin ic kisimlarina ve daha kuzeydeki Hokkaido adasina da birkac hafta sonra ulasiyor. Japon Meteorolojisi kiraz ciceklerinin ne zaman acabilecegini bildiren ozel hava raporlari yayinliyor. Halk da can kulagiyla bu raporlari dinleyip es, dost, akraba, tapinaklari ve parklari doldurup kiraz cicegi izleme, "Hanami" partileri veriyorlar.

Kiraz çiçeği bulutu,
Uzaktaki bir tapınağı
Selamladım.


Bizler bir zamanlar boyle bir tutkuyu lalelere karsi beslemisiz ancak devami gelmemis. Ustune ustluk bu gelenegimizi Hollandalilar'a kaptirmisiz.
Yurt sevgisi, ulkenin her yerine bayrak dikmekle degil, degerlerine sahip cikmala gosterilir.


Ertugrul Faciasi*
Ertuğrul Fırkateyni 1864 yılında okul gemisi olarak Haliç Tersanesi’nde inşa edilmiştir. Ertuğrul Fırkateyninin Japonya gezisi, 1887 yılında İstanbul’a dostluk ziyaretinde bulunmuş olan Japon heyetine iade-i ziyarette bulunmak üzere saray tarafından planlanmıştır. Gemi, Padişah II.Abdülhamit’in Japon İmparatoru’na armağanı olan İmtiyaz Nişanı ve diğer hediyeleri götürecektir. 13 yıl hiç seyir yapmamış olan Ertuğrul Fırkateyni 14 Temmuz 1889 günü yola çıkmıştır.

Ertuğrul Fırkateyni

30 Temmuz 1889’da geminin Şüveyş Kanalından geçerken karaya oturduğu haberi gelmiştir. 10 Ekim’de Aden’den ayrılan gemi, 15 Kasımda Singapur’a demirlemiş, limanda iken alınan bir telgraf Komutan Osman Bey’in Tuğamiralliğe terfi ettiğini müjdelemiştir. Gemi dört ay Singapur’da kalarak onarım görmüş ve 7 Haziran 1890 günü Yokohama’ya ulaşmıştır. Gemi Komutanı Osman Paşa 13 Haziran 1890 günü İmparator tarafından kabul edilmiştir. Kabul Töreninde Osman Paşa, Padişahın iki mektubunu ve İmtiyaz Nişanını İmparatora sunmuştur.

İmparator, iki devlet arasında geçmişten itibaren mevcut olan dostluğun bu ziyaretle daha güçlendiğini, Japon Milletinin Yokohama’da sancağını dalgalandıran bir Türk gemisi görmekten son derece mutlu olduklarını ifade etmiştir.
Ertuğrul Fırkateyni, Japon sularında kaldığı üç ay boyunca etrafındaki binlerce Japon kayığına 50 kişilik bandosuyla konserler verdi. Nihayet geri dönüş yolculuğu için hazırlıklar tamamlandı. Yola çıkılacağı gün Japon Bahriyesinin tayfun uyarısına rağmen, Ertuğrul Fırkateyni planlandığı gibi 15 Eylül 1890 tarihinde Yokohama Limanı’ndan ayrıldı. Kuşimoto açıklarında tayfuna yakalanan Ertuğrul Fırkateyni 16 Eylül 1890’da kayalara çarparak battı. Kazadan sadece 69 denizci kurtulabildi, Amiral Osman Bey de dahil diğer mürettebat hayatını kaybetti. Sehitlerimizin sayisi konusunda farkli kaynaklarda farkli rakamlar zikredilmekle birlikte, bunlarin en az 539 oldugu dusunulmektedir.

Ertuğrul faciası sonrası Kuşimoto'da yapılan şehitlik.

Ertuğrul Fırkateyni’nin trajik sonu Türk-Japon halklarını yakınlaştırdı. Yöre halkı, kazadan kurtulanlara büyük yardım ve yakınlık gösterdi. Torajiro Yamada isimli bir Japon, şehit yakınları ve kazazedeler için yardım kampanyası düzenledi. Toplanan para aynı kişi tarafından dönemin padişahına teslim edildi. Hayatta kalan 69 denizci, Japonya İmparatorunun talimatıyla Hiei ve Kongo isimli iki askeri gemi ile İstanbul’a gönderildi.

Kazada ölenlerin anısına Kuşimoto’da bir anıt yapılmıştır. İlk anıt Japonlar tarafından 1891’de dikilirken, 1929 yılında yine Japonlar tarafından genişletilmiştir. Şehitlik Anıtı, 3 Haziran 1929 tarihinde Japon İmparatoru tarafından da ziyaret edilmiştir. 1937’de Türkiye tarafından restore edilen anıtta her yıl düzenli olarak anma törenleri yapılmaktadır.

Yaklasik 5 yil once Japon Devleti, Istanbul’daki Nezahat Gokyigit Botanik bahcesine kiraz agaclari hediye etti. Her bir kiraz agaci, Ertugrul Faciasi’nda sehit olan bir denizcimizi temsil ediyor. Ne ince bir davranis !


Haiku*
16. yüzyılda ortaya çıkıp 17-19. yüzyıllarda gelişen, üçlü dizelerle yazılan, [orijinal dilinde] 17 heceden (5-7-5) oluşan, konusunu genellikle mevsimlerden, yılın ilk ayından, doğadan ve insandan alan lirik bir Japon şiir tarzıdır. Birinci ve üçüncü dize kendi arasında kafiyelidir. Bu şiirlerde inançları simgeleyen doğa imgeleri kullanılır.

Fotograflarin altinda bulunan Haiku'lar Takahama Kyoshi adli saire ait.

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Kiraz ağaçları ve çiçeklerinin yapraklaraını dökmeleri hep muhteşemdi...şimdi daha da anlamlı ve duygusal geliyor...