4 Haziran 2010 Cuma

Bu ülkede eskiden tesbih için şiirler yazılıyordu !

Sıkma Kehribar


Tesbih hayranligi ve sevgisinin ne derece yuksek olabilecegine en guzel ornek:

Aşağıda, Ebru Sanatı’nın büyük ustası Mustafa Düzgünman’ın (1920-1990), güzel tesbihlere olan hayranlığını dile getirdiği bir şiirini bulacaksınız. Bu şiir Yapı Kredi Bankası tarafından düzenlenmiş olan tesbih sergisinin, daha sonradan “Dua Taneleri” adıyla yayınlanan sergi kataloğunda yer almaktadır.

Bu sayfada gordugunuz tum tesbihler buyuk usta Mustafa Unver'in eserleridir.


“20 Şubat 1958 Cuma gecesi dört arkadaş (Ahmet Düzgünman, Niyazi Sayın, Uğur Derman, Mustafa Düzgünman) Teşvikıye, Kalıpçı Sokak, Villa Apartmanı’nda mukıym (Oturan), vali mütekaidi (Emeklisi) Sedad (Erim) Bey’in nezdinde mahfuz (Yanında saklı), merhum Halil Usta’nın tesbihlerini görmeye gitmemiz münasebetiyle hatıra:

Yağmurlu bir gece idi; fırtınalı hem soğuk,
Üsküdar’dan Teşvikıye namı semte doğrulduk.

Sokak sorup vasıl olduk Sedad Bey’in evine,
Karşılayıp aldı bizi odasının birine.

Eski ahbap, beyefendi, sevimli, hem hoş-kelam,
Sohbetiyle etti tenvir, bizden ona çok selam.

Hanesinin içi mefruş, eserlerle müzeyyen,
Yazı, resim, çini, tezhip nevilerle müvellen.

Derken Hazret yan odadan getirdi bir hazine,
Bir de baktık, tesbihlermiş; elhak sanki define.

Abanoz Agaci


Aman Yarab, bu ne san’at bu ne eltaf dilruba,
Bu meşherin ezvakına, insan eyler iktida.

Üstad merhum Halil yapmış, ruh-ı san’at mücessem,
Tesbihciler kutbudur bak, asariyle müsellem…

Kuka, sandal, demirhindi, zergerdan, bağ, hem köknar,
Sırça kuka, zeytinağcı, kehrübayla narçıl var.

Üveydari, ödağcıyla maverd de var içinde,
Oltu taşı, gümüş kamçı, hepsi başka biçimde.

Bordo rengi, alacalı sarı bağlar pek enfes,
Kuka tesbih şaheserdir, oymaları bir kafes.

Fildisi


İmameler, duraklarla tepelikler halkalı,
Oyma nakış, sade güzel, rengarenk hem dalgalı…

Zeytinağcı tesbihe bak, naka gibi ışıldak,
Kehrübanın buzlusu da cazibeli yuvarlak.

Altı dane ölçüsünde imameler çok güzel.
Zarif hadde, ince delik, tepelikler bibedel.

Ödağcıyla maverd, sandal, üveydari pür san’at,
Kokuları, çekimleri hayran eder, hem dilşad.

Şalgamiyle beyzi şekil, uçlularla yuvarlak,
İmza atmış tepeliğe, tamam olmuş san’at bak.

Katalin


Uğur Bey’le Niyazi’miz almış ele bir kalem,
Biri çizer, biri yazar, her birimiz bir alem.

Halil Usta ne adammış, nasıl yapmış bunları ?
Ruhu coşmuş, zevkı taşmış, ayan etmiş nurları.


Tesbihlerin amili hiç ölmemiş de yaşıyor,
Zevk-ı selim san’atkarı, anıp insan şaşıyor.

Rahmet olsun Halil Usta, şad ettin sen bizleri,
Müsterih ol, zail olmaz san’atının izleri.

Dört arkadaş hayran olduk, sersemledik adeta,
Akıl serhoş, gönül bihuş, doymadık bu vuslata.

Katalin


Şuunat-ı İlahi’dir, merayada görünen,
Arif bilir, kimdir nakkaş; nukuşiyle övünen.

Mazahirde sırr-ı Ali numayandır, hoşca bak,
“Küntü kenzen…” esrarıdır, hak gözüyle iyice bak.

Ehl’i Beyt’in hürmetine Yarab, Halil kulunu,
Taksiratın afv eyleyip, cennet eyle yolunu.

Memnun , mesrur, müteşekkir, ol haneden ayrıldık,
Avdet edip eve geldik, divaneden sayıldık.

Ey TÜRBEDAR, fakirane karaladın hayli laf,
Hiç kıymeti yoktur ama aşk söyletti bir tuhaf…

(Mustafa Düzgünman, 27 Şubat 1958)

Tenvir: Aydınlanma
Mefruş: Döşenmiş
Müzeyyen: Süslenmiş
Mülevven: Renklenmiş
Eltaf: Lütuflar
Dilruba: Gönülkapan
Meşher: Sergi
Ezvak: Zevkler
İktida: Uyma
Mücessem: Cisimleşmiş
Kutb: Bir mesleğin en yücesi
Asar: Eserler
Müsellem: Herkesce kabul edilen
Pür san’ar: Sanat dolu
Dilşad: Gönlü Hoş
Ayan etmiş: Meydana çıkarmış
Amil: İmal eden
Zevk-i selim: Doğru, sağlam zevk
Şad ettin: Sevindirdin
Müsterih: Gönlü rahat
Zail olmaz: Bitmez
Bibüş: Şaşkın
Vuslat: Kavuşma
Şuunat-ı ilahi: İlahi hadiseler
Meraya: Aynalar
Arif: İlahi sırları bilen
Nükuş: Nakışlar
Mazahir: Görünen şeyler
Sırr-ı Ali: Hz. Ali’nin sırrı
Nümayan: Meydanda
Taksirat: Kusurlar
Mesrur: Sevinçli
Müteşekkir: Teşekkür eden
Türbedar: Türbeyi bekleyen kimse (Burada “Türbedar” Şair’in kendisidir. Mustafa Düzgünman 1953-1979 yılları arasında, Üsküdar’daki Hz. Hüdai Turbesi'nin türbedarlığını yapmıştır.)


Mustafa Düzgünman’ın nasıl bir değer olduğunu anlamak için:
www.mustafaduzgunman.com

Hiç yorum yok: