24 Haziran 2010 Perşembe

En Anti-Kahraman, Mister No...



Cizgi romanlari cok severim . Bambaska bir dunyadir her biri. Tum albumlerine sahip oldugum bazi cizgi roman kahramanlari: Red Kit, Asteriks, Ten Ten, Abdulcanbaz ve tabii ki Mister No (Yazildigi gibi okuyunuz).



Mister No digerlerinden biraz farkli: Dayak yer, yaralanir, kufur eder (Puxa Vida*), paraciklarini kaptirir, alkolu ve guzel kadinlari sever, bol bol tembellik yapar… Kisaca hayatin icinden biridir.

Adamimiz is basinda !

Lakabından da anlaşılacağı gibi su katılmamış bir asidir. Hayvanlari ve dogayi cok sever, bu anlamda belki de ilk cevreci cizgi roman kahramanidir.



Biraz ansiklopedik bilgi:
Mister No, Sergio Bonelli ve Galliano Ferri ikilisinin yarattığı çizgi roman ve baş karakter. İtalya'da 1975 Haziran ayında ilk serüveni yayımlanmıştır.
İtalyan çizgi romanında bir dönüm noktasıdır. Ona bu sıfatı kazandıran en önemli özelliği, western olmayan ilk Bonelli karakteri olmasıdır.



II. Dünya Savaşı'na Amerikan hava kuvvetlerinde savaş pilotu olarak katılan Mister No (asıl adıyla Jerry Drake) savaş sonrası prototip bir hippi olarak, Brezilya'nın Manaus kentine yerleşmiş ve bir Pırpır satın alıp turist rehberliği yapmaya başlamıştır. Küçük uçağıyla Amazon Nehri üzerinde turist gezdirerek hayatını kazanmaktadır. SS takma adlı (asıl adı Otto Kruger) turist rehberliği yapan Alman bir arkadaşı vardır.



Olaylar Amazon nehri boyunca Brezilya, Kolombiya, Guyana gibi ülkelerde geçer. Kahramanımızın Karayip Denizi'nde dolanıp Haiti'ye uzanmışlığı da vardır. II. Dünya Savaşı'ndan sonra 1948-1950 yılları arası konu edilse de araba modelleri, kostümler, diyaloglarda geçen bazı kelimeler gibi detaylar, Vietnam Savaşı sonrasından izler taşımaktadır.

Turkiye'ye Mister No'yu getiren Efsanevi Tay Yayinlarina da tesekkurler...

Bircok farkli cizer hayat vermis Mister No’ya. Cizerleri ve cizerlerin Mister No yorumlari:



Sayesinde Guney Amerika’yi (Basta Manaus kenti olmak uzere) tanidim ve de cok sevdim.
Yarin da size Manaus’tan bahsedeyim o zaman.



Puxa Vida*: Puşa viida okunan, yerine gore vay anasini, hassiktir yaaa, yapma be, tüh ulan anlamina gelen bir nida, Türkçeye hep "canına yandığım" şeklinde çevirmişlerdir nedense.

Hiç yorum yok: